|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
açık hava müzesi |
open-air museum n.
|
|
Italy is a large open-air museum.
İtalya büyük bir açık hava müzesidir.
More Sentences
|
|
2 |
General |
açık hava etkinlikleri |
outdoor activities n.
|
|
Children like outdoor activities.
Çocuklar açık hava etkinliklerini severler.
More Sentences
|
3 |
General |
(hava) açık |
fair adj.
|
|
We were lucky that the three days on vacation were fair and warm.
Tatilde geçirdiğimiz üç gün hava açık ve sıcak olduğu için şanslıydık.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
4 |
Trade/Economic |
açık hava pazarı |
open-air market n.
|
|
Fresh produce is sold at an open-air market.
Taze ürünler açık hava pazarında satılıyor.
More Sentences
|
Sport |
|
5 |
Sport |
açık hava sporu |
outdoor sport n.
|
|
I like outdoor sports, such as baseball, tennis and soccer.
Beyzbol, tenis ve futbol gibi açık hava sporlarını severim.
More Sentences
|
General |
|
6 |
General |
sahne (geçici açık hava sahnesi) |
stand n.
|
|
7 |
General |
açık hava toplantısı |
public protest meeting n.
|
|
8 |
General |
açık hava ocağı |
opencast mine n.
|
|
9 |
General |
açık hava konseri |
open air concert n.
|
|
10 |
General |
açık hava eğitimi |
outdoor education n.
|
|
11 |
General |
açık hava etkinlikleri |
outdoor recreation n.
|
|
12 |
General |
açık hava yüzme havuzu |
outdoor pool n.
|
|
13 |
General |
açık hava trafosu |
open air transformer n.
|
|
14 |
General |
açık hava tiyatrosu |
open air theatre n.
|
|
15 |
General |
krikete benzer bir açık hava oyunu |
croquet n.
|
|
16 |
General |
seyircilerin arabaları içinde oturarak film seyrettikleri açık hava sineması |
drive-in n.
|
|
17 |
General |
açık hava türbülansı |
clear-air turbulence n.
|
|
18 |
General |
açık hava tiyatrosu |
open-air theater n.
|
|
19 |
General |
açık hava tiyatrosu |
open-air theatre n.
|
|
20 |
General |
açık hava toplantısı |
open-air meeting n.
|
|
21 |
General |
açık hava yüzme havuzu |
open-air pool n.
|
|
|
22 |
General |
açık hava sineması |
open-air cinema n.
|
|
23 |
General |
açık hava yüzme havuzu |
lido n.
|
|
24 |
General |
açık hava müzesi |
outdoor museum n.
|
|
25 |
General |
açık hava dans pisti |
open-air dance floor n.
|
|
26 |
General |
açık hava banyosu |
air bath n.
|
|
27 |
General |
açık hava hayvanat bahçesi |
open-air zoo n.
|
|
28 |
General |
açık hava etkinliği |
outdoor event n.
|
|
29 |
General |
açık hava faaliyetleri |
outdoor activities n.
|
|
30 |
General |
açık hava ocağı/fırını |
camp oven [australia/new zeland] n.
|
|
31 |
General |
açık hava etkinliklerine katılan kimse |
recreationist n.
|
|
32 |
General |
açık hava vaazı için yapılmış tahta kürsü |
tent [scottish] n.
|
|
33 |
General |
açık hava güneşliği |
tentorium [obsolete] n.
|
|
34 |
General |
açık hava gölgeliği |
tentorium [obsolete] n.
|
|
35 |
General |
açık hava güneşliği |
tentory [obsolete] n.
|
|
36 |
General |
açık hava gölgeliği |
tentory [obsolete] n.
|
|
37 |
General |
açık hava rekreasyonu |
outdoor recreation n.
|
|
38 |
General |
yuvarlak gövdeli açık hava şöminesi |
chiminea n.
|
|
39 |
General |
bir açık hava oyunu |
paper chase n.
|
|
40 |
General |
yoğun tüketimin yapıldığı açık hava etkinliği |
fete n.
|
|
41 |
General |
açık hava etkinliği |
fete champetre n.
|
|
42 |
General |
tarihi bir olayı konu alan açık hava oyunu |
pageant n.
|
|
43 |
General |
üzerinde dini piyesler sahnelenen hareketli açık hava platformu |
pageant n.
|
|
44 |
General |
açık hava faaliyetlerini seven kimse |
outdoor man n.
|
|
45 |
General |
açık hava faaliyetlerini seven kimse |
sporting man n.
|
|
46 |
General |
açık hava ızgarada pişirmek |
barbecue v.
|
|
47 |
General |
açık ve güneşli (hava) |
fair adj.
|
|
48 |
General |
açık (hava) |
cloudless adj.
|
|
49 |
General |
(hava) açık |
fine adj.
|
|
50 |
General |
seyircilerin arabaları içinde oturarak film seyrettikleri (açık hava sineması) |
drive-in adj.
|
|
51 |
General |
açık hava etkisiyle aşınmış |
weatherworn adj.
|
|
52 |
General |
açık hava etkisiyle bozulmuş |
weatherworn adj.
|
|
53 |
General |
açık (hava) |
good adj.
|
|
54 |
General |
(hava) açık |
innubilous [obsolete] adj.
|
|
55 |
General |
(özellikle yoksul) çocuklar için kır veya açık hava aktiviteleri sağlayan |
fresh air adj.
|
|
56 |
General |
açık (hava) |
pretty adj.
|
|
Phrasals |
|
57 |
Phrasals |
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rain out v.
|
|
58 |
Phrasals |
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rain off v.
|
|
59 |
Phrasals |
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye açık hava şartlarına maruz bırakmak |
harden off v.
|
|
60 |
Phrasals |
bir bitkiyi açık hava şartlarına dayanıklı hale getirmek |
harden off v.
|
|
61 |
Phrasals |
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye normal hava şartlarına alıştırmak |
harden something off v.
|
|
|
Colloquial |
|
62 |
Colloquial |
herkesin kendi arabasında oturarak izlediği açık hava film gösterimi |
drive-in n.
|
|
63 |
Colloquial |
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu |
dirtbag n.
|
|
Idioms |
|
64 |
Idioms |
yağmur/fırtına öncesindeki güneşli ve açık hava |
weather breeder n.
|
|
Law |
|
65 |
Law |
açık hava hapishanesi |
open-air prison n.
|
|
Tourism |
|
66 |
Tourism |
açık hava müzesi |
outdoor museum n.
|
|
Advertising |
|
67 |
Advertising |
açık hava reklamı |
outdoor advertising n.
|
|
68 |
Advertising |
açık hava reklam panosu |
billboard n.
|
|
69 |
Advertising |
açık hava reklamcılığı |
outdoor advertising n.
|
|
70 |
Advertising |
üst üste iki panodan oluşan ayaklı açık hava reklam panosu |
double-decker n.
|
|
Technical |
|
71 |
Technical |
açık hava korozyon deneyi |
outdoor exposure corrosion test n.
|
|
72 |
Technical |
açık hava şartlarına karşı direnç |
resistance to weathering n.
|
|
73 |
Technical |
açık hava tesisi |
outdoor installation n.
|
|
74 |
Technical |
açık hava tesisi |
outdoor station n.
|
|
75 |
Technical |
açık hava tipi |
outdoor type n.
|
|
76 |
Technical |
açık hava trafosu |
open air transformer n.
|
|
77 |
Technical |
açık hava türbini |
outdoor turbine n.
|
|
78 |
Technical |
açık hava yenimi |
atmospheric corrosion n.
|
|
79 |
Technical |
hızlandırılmış açık hava deneyi |
accelerated outdoor test n.
|
|
80 |
Technical |
kendi kendine yeterli açık devreli sıkıştırılmış hava solunum cihazı |
self-contained open-circuit compressed air breathing apparatus n.
|
|
81 |
Technical |
kendi kendine yeterli açık devreli basınçlı hava solunum cihazı |
self-contained open circuit compressed air breathing apparatus n.
|
|
82 |
Technical |
yarı açık-hava tesisi |
semi-outdoor plant n.
|
|
83 |
Technical |
bitkiyi açık hava şartlarına dayanıklı hale getirme |
hardening off n.
|
|
84 |
Technical |
salıncak, tahterevalli gibi açık hava oyun ekipmanını destekleyen metal çerçeve |
gym n.
|
|
85 |
Technical |
açık hava dürbünü |
polemoscope n.
|
|
Computer |
|
86 |
Computer |
açık hava etkinlikleri işareti |
open house sign n.
|
|
87 |
Computer |
açık hava etkinlikleri |
open house n.
|
|
88 |
Computer |
açık hava partisi |
block party n.
|
|
Architecture |
|
89 |
Architecture |
(antik yunan veya roma'da) at ve araba yarışları için kullanılan açık hava pisti |
hippodrome n.
|
|
Construction |
|
90 |
Construction |
açık hava yerleştirmesi |
outdoor installation n.
|
|
Dyeing |
|
91 |
Dyeing |
açık hava kuruması |
air dry n.
|
|
Traffic |
|
92 |
Traffic |
açık hava park alanı |
plaza n.
|
|
Aeronautic |
|
93 |
Aeronautic |
açık hava türbülansı |
clear air turbulance n.
|
|
94 |
Aeronautic |
açık hava türbülansı |
clear air turbulence n.
|
|
95 |
Aeronautic |
açık hava türbülansı |
cat (clear-air turbulence) n.
|
|
Marine |
|
96 |
Marine |
üstü hava ve deniz koşullarına açık olan güverte |
weather deck n.
|
|
97 |
Marine |
üstü hava ve deniz koşullarına açık olan güverte |
exposed deck n.
|
|
98 |
Marine |
açık ve elverişli (hava) |
large adj.
|
|
Medical |
|
99 |
Medical |
ağız veya burundan soluk borusuna yerleştirilerek hava yolunun açık tutulmasını sağlayan katater |
endotracheal tube n.
|
|
Marine Biology |
|
100 |
Marine Biology |
hava kesesinin açık olmadığı teleostları içeren bir takım |
physoclisti n.
|
|
Breeding |
|
101 |
Breeding |
telle çevrili yükseltilmiş havadar açık hava kümesi |
sun parlor n.
|
|
102 |
Breeding |
telle çevrili yükseltilmiş havadar açık hava kümesi |
sun porch n.
|
|
History |
|
103 |
History |
irlanda'da etrafı çitle çevrili açık hava okulu |
hedge-school [ireland] n.
|
|
Meteorology |
|
104 |
Meteorology |
açık iyi hava |
fair weather n.
|
|
105 |
Meteorology |
açık hava türbülansı |
clear air turbulence n.
|
|
106 |
Meteorology |
açık hava basıncı |
atmospheric pressure n.
|
|
107 |
Meteorology |
donu kıran açık hava dönemi |
fresh [scotland] n.
|
|
108 |
Meteorology |
(hava) açık |
open [new england] adj.
|
|
109 |
Meteorology |
(hava) açık olmayan |
dull adj.
|
|
Military |
|
110 |
Military |
açık hava savunma uçağı |
clear weather air defense fighter n.
|
|
111 |
Military |
yalnızca açık hava koşullarında ve gündüzleri hedef vurmayı sağlayan ekipmanla donatılmış bir çeşit savaş uçağı |
day air defense fighter n.
|
|
112 |
Military |
hava açık |
cavu-cavu expr.
|
|
Sport |
|
113 |
Sport |
yağmur durumunda önerilen alternatif bir tarih (açık hava etkinlikleri için) |
rain date n.
|
|
114 |
Sport |
yağmur nedeniyle ertelenen veya iptal edilen etkinlik (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) |
rainout n.
|
|
115 |
Sport |
açık hava sporları |
field sports n.
|
|
116 |
Sport |
açık hava yarışları |
open air competitions n.
|
|
117 |
Sport |
açık hava havuzu |
outdoor pool n.
|
|
118 |
Sport |
bazı açık hava oyunlarında kullanılan top |
boule n.
|
|
119 |
Sport |
erkeklerin özellikle avcılık gibi açık hava sporu yaparken kullandıkları küçük köy evi |
box [uk] n.
|
|
120 |
Sport |
açık hava sporu |
field sport n.
|
|
Basketball |
|
121 |
Basketball |
okulun açık hava basketbol sahası |
schoolyard n.
|
|
Tennis |
|
122 |
Tennis |
açık hava tenisi |
lawn tennis n.
|
|
Art |
|
123 |
Art |
açık hava resmi |
landscape n.
|
|
124 |
Art |
açık hava ressamlığı |
pleinairism n.
|
|
125 |
Art |
açık hava ressamlığı |
pleinairisme n.
|
|
126 |
Art |
açık hava ressamlığına ait veya ilgili |
plein air adj.
|
|
127 |
Art |
açık hava ressamlığı tarzında yapılmış |
plein-air adj.
|
|
Music |
|
128 |
Music |
açık bir boru içerisindeki hava titreşimi sayesinde nota üreten ateş |
singing flame n.
|
|
Painting |
|
129 |
Painting |
açık hava ressamı |
landscape drawer painter n.
|
|
130 |
Painting |
açık hava portresi |
open-air portrait n.
|
|
131 |
Painting |
açık hava resimi |
landscape n.
|
|
Cinema |
|
132 |
Cinema |
açık hava sineması |
drive-in-theatre n.
|
|
133 |
Cinema |
açık hava sineması |
open air theatre n.
|
|
134 |
Cinema |
açık hava sineması |
drive-in n.
|
|
135 |
Cinema |
açık hava aydınlatması |
exterior lighting n.
|
|
Archaic |
|
136 |
Archaic |
açık hava fırını veya ocağı |
caboose n.
|
|
Slang |
|
137 |
Slang |
sokakta yapılan açık hava partisi |
block party n.
|
|